Durun tanıştırayım tanışmadıysanız atlayın güverteye..
"En ünlü yatçı çift"imizdir alemlerimizin..
En ünlü "yatçı çift" diyince herkeşlerin aklına "Pardey" çifti geliyor bittabi.. Fekat onlar sonradan çıkacak dünya sahnesine.. Onları da anlatıcam bittabi.
En ünlü "yatçı çift" diyince herkeşlerin aklına "Pardey" çifti geliyor bittabi.. Fekat onlar sonradan çıkacak dünya sahnesine.. Onları da anlatıcam bittabi.
Bu büyük denizci büyüklerimiz, İngiliz tebasından "Eric ve Susan Hiscock" kişileri..
Namı ile maruf "Wanderer" tayfası..
Dur annatayım hikayeyi:
Bu çift, küçük teknelerle dünyayı gezen tayfaların ilham vericisi, gurusu, eğiticisi kabul edilmiş yıllarca. Yazdıkları kitaplar ellerden düşmemiş, başucu yazıtları olmuş 1950'lerden bu yana yatçılar için...
24 Temmuz 1952'de, "Isle of Wight" mahfillerinden, 30ft tekneleri "Wanderer III" ile yola çıkan Hiscock çiftinden Eric o sırada 40'lı yaşlarındaydı, Susan da 39..
"Wanderer III" çiftin ilk tekneleri değildi.
Daha önce biri 18 ft, diğeri de 21 ft boyunda iki tekneleri olmuştu. Birinci tekne 1890'lı yıllarda inşa edilmiş "Wanderer", 2. tekne de "Jack Laurent Giles" tasarımı ve kahramanımızın kendi yaptığı "Wanderer II" idi..
Bu ikinci tekne ile çiftimiz epi eğlenmişlerdi.
Azor adalarına, İspanya ve Fransa kıyılarına bir balayı gezisi yapmışlardı mesela. "Wanderer II", motoru olmasa da, makul bir tekne idi ve çifte en esaslı yelken deneyimlerini kazandırmıştı.. Her koşulda uzman denizci olmayı da bu teknede öğrenmişlerdi..
Bu seyahatler onları kesmemiş, denize doymamışlar, aksine daha fazla gezme görme ihtiyaçlarını ateşlemiş.
Azor adalarına, İspanya ve Fransa kıyılarına bir balayı gezisi yapmışlardı mesela. "Wanderer II", motoru olmasa da, makul bir tekne idi ve çifte en esaslı yelken deneyimlerini kazandırmıştı.. Her koşulda uzman denizci olmayı da bu teknede öğrenmişlerdi..
Bu seyahatler onları kesmemiş, denize doymamışlar, aksine daha fazla gezme görme ihtiyaçlarını ateşlemiş.
Ancak ellerindeki tekne ile bu işi başaramayacaklarını görüp, yine "Laurent Giles" beyin tasarımı olan 30 ft'lik "Wanderer III"ü yapmışlar. 4 beygirlik bir motoru, 50 millik motor menzili olan, bir "Bermudian sloop" idi adı geçen efsane tekne..
Bu tekne ile çıktıkları ilk dünya turundan 3 yıl ve 32.000 mil sonra döndüler. Çok acaip gezmişlerdi ama esas güsel olan, yaşadıklarını yazmaları ve fotoğraflamaları oldu. Bu da o zamanlar az rastlanan bişi idi. İnternet yok idi malum o günlerde.. Blog mlog olayı hak getire.
Önceleri paraları çok sınırlı idiyse de sonradan yazdıkları kitaplar makaleler ve çektikleri fotoğraflar, çiftin harcamalarına epi yardımcı oldu.
İngiltere'ye döndükten sonra gelmeye başlayan bu gelir onlara cesaret verdi ve evlerini de satarak, kara ile olan tüm ilişkilerini kestiler..
1959'da da 2. dünya turlarına çıkarak 1968'e kadar dolandılar dünya denizlerinde.
Bu yolculuklardan kaynaklanan birkaç kitap, yatçılık ve gezi yapan denizciler arasında en çok satanlar haline geldi. Filmler dersler felan derken parayı bulmuşlardı. Artık 49 ft'lik, tamamen saç, konforlu ve geniş, "Wanderer IV"'ü satın almaya yetecek kadar paraları vardı. Hollanda yapımı "S. M. Van der Meer" tasarımı bir tekne idi bu seferki. 61 beygirlik bir Ford motoru vardı.
Dünyayı gezmeye devam ettiler, hep teknelerinde yaşadılar, dünya turu sayısını üçlediler..
Ama yaşlanınca bu tekne onlara zor gelmeye başladı ve 1981'de Yeni Zellanda yapımı "Wanderer 5"'i aldılar. Yeni Zellanda'nın Oralarda yaşamaya devam ettiler.
Eric amcamız, 1989'da bu teknede, 77 yaşında yaşama gözlerini yumacaktı..
Sarah ise tek başına bir kaç gezi daha yaptıktan sonra İngiltereye döndü ve o da 1995'de 82 yaşında öldü.
Miraslarını denizde can kurtarma kuruluşlarına bıraktılar, onların parası ile alınan ve adlarının verildiği can kurtarma teknesini de aşağıdaki fotoda göstertmişimdir.
Alınabilecek her büyük denizcilik ve yatçılık ünvanlarını, madalyalarını kazandılar; alemlerde saygı gördüler. "Bluewater Medal" aldılar mesela "Cruising Club of America" dan, 1955'te..
Kendi ülkelerinden de "Members of the Order of the British Empire" ünvanını aldılar ki şövalye olmuşlar demektir kraliçenin hizmetinde. Bu iki kocaman ünvanı alan tek denizcilerdir halihazırda.
Hadi bakalım yaşadınız..
Sayemde bu büyük denizci büyüklerimizi de tanımış oldunuz. Alkışlayın beni bakayım..
Sayemde bu büyük denizci büyüklerimizi de tanımış oldunuz. Alkışlayın beni bakayım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder