4 Nisan 2020 Cumartesi

- DUMLUPINAR ŞEHİTLERİNE SAYGILARIMIZLA.

4 Nisan'dır.. 
Yıllardan 1953'tür..
Çanakkale Boğazı - Naraburnu açıkları..
Saat 02:15
Uzun ve yorgun bir seferden dönen Dumlupınar denizaltımız..
İçinde 81 bahriyelimiz..

Kader ağlarını acıyla örer..
İsveç bandıralı Naboland şilebi gelir çarpar denizaltımıza..
Dumlupınar, başından aldığı şiddetli darbeyle birkaç saniye içinde sulara gömülür.
İlk darbeden 22 kişi kurtulmuştur.
Arka bölümdeki torpido dairesine sığınırlar.


Su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla temas kurulur.
Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber olur.
Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için aşağıdakilere gerekmedikçe konuşmamaları, şarkı-türkü söylememeleri, sigara içmemeleri söylenir..


Ancak ne yazık ki işler beklenildiği gibi gitmez.
Çalışmalardan sonuç alınamaz. Saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, teknik olanaksızlıklara ve zamana karşı yenik düşer kurtarma ekipleri.

Çaresiz aşağıda karanlıkta bekleyen 22 kişiye mesaj iletilir.
Artık konuşabilirler, türkü söyleyebilirler, hatta cigara bile içebilirlerdi..


Durumu anlayan kahraman denizcilerimizin son sözleri “Sizler sağ olun! Vatan sağ olsun! '' olmuş. O andan itibaren oksijen bitinceye kadar 72 saat daha hayatta kalmışlar.

Astsubay Selami Özben'in "Vatan Sağolsun" sözleri, 84 metre derinlikte yatan Dumlupınar'dan gelen son mesaj olmuş.

Ardından, şamandıradaki telefon hattının öbür ucundan tüm Türkiye, denizaltında tevekkülle ölüme yatan kahramanların hüzünlü ama başı dik türküsünü dinlemiş:
Ah bir ataş ver cigaramı yakayım. 
Sen sallan gel ben boyuna bakayım. 
Uzun olur gemilerin direği.. 
Ah çatal olur efelerin yüreği..
Yanık olur anaların yüreği.."

O gün şehit olan 81 denizcimiz, bugün Çanakkale Boğazı'nın derinliklerinde ebedi uykularındalar.
Vatan sağdır  ve onlara minnettardır, huzur içinde uyusunlar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder