Panik yok korku filmi gibin diildir.
Suyla gelen ve suya dönen, suyla ilgili bir gizemli esrarengiz hikayedir. Vayy bea dedirtir.
Pazar pazar boş boş oturmaktansa okunur.
İlginç hikayedir vesselam.
Şöyle anlatayım canım followırlarıma:
Pazar pazar boş boş oturmaktansa okunur.
İlginç hikayedir vesselam.
Şöyle anlatayım canım followırlarıma:
1880ler’de Paris’te Seine nehrinde boğulmuş genç bir kadının cesedi bulunur.
Şiddet gördüğüne ya da saldırıya uğradığına dair herhangi bir iz yoktur.
Kadının yüzünde tuhaf bir ifade vardır.
Kadın gülümser gibidir.
Bu gülümseyen genç kadının yüzündeki hoş ifade ölmüş gibi değil de uykudaymış ve güzel bir rüya görüyormuş izlenimi vermektedir.
Şiddet gördüğüne ya da saldırıya uğradığına dair herhangi bir iz yoktur.
Kadının yüzünde tuhaf bir ifade vardır.
Kadın gülümser gibidir.
Bu gülümseyen genç kadının yüzündeki hoş ifade ölmüş gibi değil de uykudaymış ve güzel bir rüya görüyormuş izlenimi vermektedir.
Paris morgunda çalışan ve kadından etkilenen bir patolog genç kadının yüzünün ölüm maskını yapar ve onu ölümsüz kılar.
1900'lere gelindiğinde mask ünlenecek ve bu meçhul genç kadının yüzü, Paris'te entellerin evlerini süsleyecek, yazarların ve sanatçıların hayalgüçlerini kışkırtacaktır.
Kadın kimdi? Neden öldü? İntihar mı etti? Yüzündeki ifadenin sırrı nedir? Neden gülümsüyor? Yoksa biz mi gülümsediğini düşünmeyi tercih ediyoruz? Neydi? Ne olmaktaydı? Tartışılır alemlerde.
Albert Camus bey bu mask için "suda boğulmuş Mona Lisa" tanımlaması yapmıştır netekim.
Neyse bakın hikaye nereye gelecek şinci.
Aradan uzun zaman geçer.
1950lerde bir başka olay olur.
Norveç’te bir oyuncak üreticisi olan "Asmund Laerdal" bey, boğulmak üzere olan oğlunun hayatını kurtarır.
1950lerde bir başka olay olur.
Norveç’te bir oyuncak üreticisi olan "Asmund Laerdal" bey, boğulmak üzere olan oğlunun hayatını kurtarır.
Asmund olaya tam zamanında müdahale etmiş, suni solunum yaparak oğlunun solunum yoluna dolan suyu boşaltıp onu hayata döndürmüştür.
Sonrasında boğulan kişilere ilk yardım eğitimi sırasında kullanılacak, kalp masajı ve hayat öpücüğünden oluşan tekniğin eğitiminin uygulaması için bir manken yapılması düşünülür.
Asmund bey gönüllü olur bu iş için. Sonuçta oğlu da yaşamını bu türden bir yardıma borçludur.
Mankenin bir kadın gövdesine sahip olmasının daha iyi olacağını düşünür ve mankeni yaparken Seine Nehrinin Meçhul Kadını’nın yüzünü kullanır.
Mankenin bir kadın gövdesine sahip olmasının daha iyi olacağını düşünür ve mankeni yaparken Seine Nehrinin Meçhul Kadını’nın yüzünü kullanır.
BBC’nin 2013 yılında yaptığı bir haberde 300 milyon kişinin boğulma ilkyardım eğitimini bu tarz bir manken üzerinde aldığı yazılmış.
Hikayeyi romantik bir çıkarsama ile bitirelim.
Demek ki o günden bu yana en az üç yüz milyon kişi, Seine Nehrinin Meçhul Kadını’nın durmuş olan kalbini çalıştırmak için ona kalp masajı yaptı ve üç yüz milyon kez dudaklarına hayat öpücüğü verdi.
Demek ki o günden bu yana en az üç yüz milyon kişi, Seine Nehrinin Meçhul Kadını’nın durmuş olan kalbini çalıştırmak için ona kalp masajı yaptı ve üç yüz milyon kez dudaklarına hayat öpücüğü verdi.
Kadını hayata döndüremedilerse de ölümsüzlüğe kavuşturmayı becermişler vesselam.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder