- TEKNE İŞLERİNDE "KADIN SORUNSALI" MEKALESİ..

"Kadınlarımız olmadan asla" diyorum her zaman..
"Ne kadar denizci kadın o kadar denizci millet" te diyorum.
"Yaşasın denizi ve tekneleri seven kadınlar" da demiyo muyum? Diyorum netekim.
E boşuna mı diyorum? Demiyorum bittabi.

Teknede  "yenga" meselesi çok önemli değerli dostlar.. Üzerinde ne kadar konuşsak azdır..

Şunu bilir, onu söylerim: Bu iş yengasız olmaz.Uzun yolculuk yapılacaksa hiç olmaz. Eşinizi ikna edemiyorsanız vazgeçin bu işten..

Bi kere illa bi yenga lazım. Ama öyle "her limanda bir sevgili bulur denizciler" türünden değil ha.. Kalıcılığın, paylaşmanın, aidiyet duygusunun dibine vurmuş cinsten olmalı.

Teknede yanlızlığın sonu meczupluk.. Demedi demeyin.
Tek başına teknede olmanın ne tadı oluyor ne tuzu. Hele sevdiğin biri ile yaşanmışlıkları paylaşmanın keyfini sürmek varken..
Ahbap dost tamamda, eş başka bişi yani..

Diyelim yenga var ama gelmiyor sizle, o hiç olmaz.
Nasıl yapılacak?
Mecburen her seçim bir vazgeçiştir noktasına geliniyor.
Yengadan vazgeçilemeyince, yavaş yavaş denizden vazgeçiliyor. Önce uzun geziler azalıyor, yollar kısalıyor, zaman zaman birlikte olma çözümleri bulunuyor, günü birlik gezilerle nefis köreltmeye gidiliyor falan.. Bu da yavaş yavaş tekneden uzaklaşmayı getiriyor.

En mükemmel ekip, uygun teknede, takım olabilmeyi, eş olabilmeyi başarmış bir çift bence..

Eşler birbirini destekliyorsa beraberce ekip olabilmişlerse, macera yoldaşı olabilmişlerse değmeyin aşkın tadına.
Ne diyor şair:
Gideceksin kadınınla ırıpların çalkantısında
Birlikte bir iş başarmanın şehveti esecek yelkenlerde.
Yaaa..Böylemiydi o şiir bea? Diildi galiba ama neyssee..

Eğer yenga ile aşkınız çatlak ise, bilinen zor şartlarda, kırılıp dağılacaktır daha ilk günlerde ; Öyleyse zaten bırakın dağılsın, napıcaksınız çatlak bişi ile..

Sağlamsa öyle bir olacak ki tadından yenmeyecek.
Duygusal, seksüel, düşünsel birlikteliğinize mücadele yoldaşlığı da eklenecek, yaşamınızı, birbirinizin ellerine gerçek anlamda teslim etmenin, karşılıklı güveni perçinlediğini hissedeceksiniz.

Eşinizin neler yapabildiğini, nelere katlanabildiğini, ne zor durumlardan sizi kurtarabildiğini gördükçe, hayranlığınız artacak,saygınız yoğunlaşacak, aşkınız yanıp tutuşacak..
Alllaahhhh..
Ne diyeyim..

Mesela bi defasında canım karımın teknenin burnundan, denize düşürdüğü kakıç'ın ardından bir atlayışı vardı ki, sormayın yani. Gördüğüm en seksi hali idi canlarım.. O kadar öyle yani..

Bi fevkalade değerli mekalelerimden birinde  kadın kahramanlardan bahsederken şöyle demiştim:
"Ama bişi diyeyim..
Bizim kahramanlardan çok, sıradan denizci kadınlara ihtiyacımız var.

Denizden, tekneden, maceradan keyif alan, yürekli, sıkıntıları göze alabilen, sportmen kadınlara ihtiyacımız var.

Erkeklerini teşvik eden, en azından engellemeyen, tekne deniz heveslerinde yanında duran, kahraman olmasalar da, sağlam durabilen kadınlara..

Sıradan , olağan, senin gibi,onun gibi kadınlara..
Hatta denize çıkma işinde öncülük yapan, erkeklerini de çekiştiren, kendileri kaptan olup, erkeklerini tayfa yazan, adamlarına denizciliği sevdiren, öğreten kadınlara..

Olağanüstü insanların olağanüstü maceraları iyidir.. Ama olağan insanların sıradan maceralarına ihtiyaç var dostlar.."
Yaa güsel yazmışım valla..

Geçende yayınladığımız Tay teknesinin hikayesini pek beğenmişiniz dostlar. Yıkılmış Feys şeysi.
İşte orada böyle bir çift vardı. Merdinler çiftinin hikayesini okumadıysanız bi bakın derim.

Bu defaki mekalem de böyle olsun kalın sağlıcakla canım followırlarım.