Bu yazının kahramanı Kayseri Zincidere doğumlu…
"İsmail Hakkı Kaptan"..
"3 koca burunu dönüp, clipper rotasında, dünyayı 112 günde, tek başına, hiç durmadan dönmüş tek türk kaptanı.."
Değil tabii..
Çok daha büyük bir iş başarmış bir Türk denizcisi..
"İsmail Hakkı Kaptan"..
"3 koca burunu dönüp, clipper rotasında, dünyayı 112 günde, tek başına, hiç durmadan dönmüş tek türk kaptanı.."
Değil tabii..
Çok daha büyük bir iş başarmış bir Türk denizcisi..
Bir milletin kurtuluşunu sağlayan bir yolculuğun kaptanı o..
1871 doğumlu, 48 yaşındaymış yani Samsun'a çıktıklarında.. Bandırma vapurunun kaptanı..
1871 doğumlu, 48 yaşındaymış yani Samsun'a çıktıklarında.. Bandırma vapurunun kaptanı..
Babası Hacı Ahmet de denizci ve aynı zamanda kaptanmış..
Mekteb-i Funun-u Bahriye-yi Şahane’ye (Denizcilik Okulu) bağlı olan, Tüccar Kaptan Mektebi’nden mezun olmuş. 1892 yılında Kayseri Vapurunda stajyer kaptan olarak göreve başlamış. Çeşitli gemilerde zabitlik (subaylık) yaptıktan sonra, Osmanlı Seyri Sefain İdaresi’nin “Doğan” vapuru kaptanlığına, 1.mayıs.1919’da da Bandırma Vapurunun kaptanlığına atanmış..1922 yılında emekli olmuş.
Mekteb-i Funun-u Bahriye-yi Şahane’ye (Denizcilik Okulu) bağlı olan, Tüccar Kaptan Mektebi’nden mezun olmuş. 1892 yılında Kayseri Vapurunda stajyer kaptan olarak göreve başlamış. Çeşitli gemilerde zabitlik (subaylık) yaptıktan sonra, Osmanlı Seyri Sefain İdaresi’nin “Doğan” vapuru kaptanlığına, 1.mayıs.1919’da da Bandırma Vapurunun kaptanlığına atanmış..1922 yılında emekli olmuş.
Yolculuğu şöyle anlatır:
"Boğaz'dan çıkarken müthiş bir fırtınanın icrayı hüküm etmekte olduğunu gördük. Ne kadar şiddetli fırtına olursa olsun, yolumuza devama karar vermiştik. Maiyetlerindeki zevatı deniz tutuyor ve herkes birer birer kamaralarına yatıyorlardı. Maamafih Paşa bir köşeye dayanmış oturmakta ve kendilerinde fıtri bir haslet olan harikulbeşer metaneti kalbiyelerinin asarı olarak bilafütur ve daimi bir tefekkür içerisinde bulunmakta idiler. Son hızımız olan yedi mil ile Karadeniz’in biaman dalgaları arasında yuvarlana yuvarlana İnebolu ve Sinop’a uğrayarak bin türlü müşkülat içerisinde bir gün şafak vakti Samsun’a vardık."
"Boğaz'dan çıkarken müthiş bir fırtınanın icrayı hüküm etmekte olduğunu gördük. Ne kadar şiddetli fırtına olursa olsun, yolumuza devama karar vermiştik. Maiyetlerindeki zevatı deniz tutuyor ve herkes birer birer kamaralarına yatıyorlardı. Maamafih Paşa bir köşeye dayanmış oturmakta ve kendilerinde fıtri bir haslet olan harikulbeşer metaneti kalbiyelerinin asarı olarak bilafütur ve daimi bir tefekkür içerisinde bulunmakta idiler. Son hızımız olan yedi mil ile Karadeniz’in biaman dalgaları arasında yuvarlana yuvarlana İnebolu ve Sinop’a uğrayarak bin türlü müşkülat içerisinde bir gün şafak vakti Samsun’a vardık."
Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk kez geldiği İstanbul’da, ilk işlerinden biri kaptanı aratıp buldurmak olmuştu. Onu Dolmabahçe Sarayı’na çağırttı.
Ancak Hakkı Durusu Kaptan, ziyaretinin yanlış anlaşılacağından, yaptığı hizmet için para ya da ihsan istiyormuş gibi görünmek istemediğinden gitmedi.. Atatürk bir kez daha çağırdığında da hasta idi gidemedi..
Ancak Hakkı Durusu Kaptan, ziyaretinin yanlış anlaşılacağından, yaptığı hizmet için para ya da ihsan istiyormuş gibi görünmek istemediğinden gitmedi.. Atatürk bir kez daha çağırdığında da hasta idi gidemedi..
Emekliliğini zor şartlarda yaşayarak, 1940'ta vefat etti..
Sonradan adını bir yolcu vapuruna verdiler..
Sonradan adını bir yolcu vapuruna verdiler..
İsmail Hakkı Durusu kaptanıma saygılarımızı sunuyoruz değerli tayfa..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder