27 Mayıs 2020 Çarşamba

- YATÇILIKTA YENİ NORMAL, SOSYAL MESAFE, KONTROLLU HAYAT FELAN..

Yazdım yine bi mekale..
Ben olmasam kim yazar bunları bilmem ki.
Hep hizmet hep hizmet.
Buyurunuz okuyunuz hayatınız değişsin sevgili tayfa.
Yaz geldi. Yasaklar kalkıyor.
Teknelere kavuşacağız yakında anlaşılan. Yeniden güvertelere zıplayıp, denizlere çıkacağız.
Peki her şey eskisi gibi olacak mı?


Hemen her konuda yeni yönergeler, kılavuzlar, kurallar yazılıp çiziliyor ortamlarda.
AVM'ler, berberler, oteller, restoranlar derken her yerlerde yaşam koşulları yeniden şekilleniyor.
Peki özel teknelerde yeni normal nasıl olacak? Biz yatçılar ne yapacağız bu yaz. Nasıl gezeceğiz nasıl yaşayacağız.

Bu konuda pek bişi görmedim bi yerlerde.
Bilim kurulunda yatçı denizci bir profesör yazar mı acaba bi yönerge ?
Ticari tekneler için yazarlar ama ya özel yatlarda hayat nasıl olacak?


Kişi sayısı sınırlamak felan tamam da tekne usulü hayat nasıl olacak ta olacak.
Yazmaz mı? Olsun biz yazalım şimdiden.
İş başa düştü neticeten.

Yazalım yazmasına

da hemen belirtelim başta.
Doktor olmadığımız, uzman olmadığımız, bir araştırma felan yapmadığımızı bilin..
Bilim adamı hiç değilim.
Sadece bu konuda düşünen, Covit 19'a karşı direnme amaçlı, popüler kültürü ve haberleri takip eden bir yatçı diye bakın yazdıklarıma.

Kısaca ben anlamam bu işlerden; baştan onu diyeyim de çemkirmeyin sonra.
Eleştiri ve düşüncelerinize açığız bittabi; bi düşünen ben diilim heralde.
Üşenmeyin  siz de yazın aşağıya önlemler hakkındaki fikirlerinizi. Sağlıkçı dostlar da yazsınlar yanlışımız varsa doğrusunu. Biz de yazıyı geliştirelim değiştirelim.

Önce şunu söyleyeyim:
Tam teknelerde yaşama zamanı anacım.
İzole, tenha, tertemiz bir koyda kalabalıktan, kapalı mekanlardan, virüs yükünden, burun buruna insanlardan uzakta olmak arayıp ta kolay bulamadığımız bişi zannımca.
İyi gelir vesselam.




Yanlız olmaz bittabi. Sıkılır insan. 
Fekat eş, dost, konu, komşu, "arkadaş teknesi sevenler", "parti tayfası" yok bu sene anacım.
Teknelerde o çok sevdiğimiz konuk ağırlama günleri geçmişte kaldı zannımca. 
Zaten evde beraber yaşadığımız, birlikte izole olduğumuz, karantina geçmişini bildiğimiz, tayfayı alabiliriz yanımıza yanlızca.

Tayfa bu ortak karantina geçmişinden geliyosa da yine de kalabalık olmamalı.
Tekneye göre sayı belirlemeli. Mesela bizim 7 metrelik teknelere 2 kişiden fazla almamalı. Çok çok Aynı karantina geçmişinden gelen,  2'si çocuk 4 kişi olur heralde. Tabii resmi otoriteler ne diyecek ona da bakmak lazım. Belki 2'den fazla olmaz derler.
Neyse dur baştan alalım konuyu..




EVDE HAZIRLIK DÖNEMİ:

İyi hazırlık yapmak lazım.
Mesela kumanya:
Alış verişi önceden yapmalı, kumanyalar alınmalı, yıkanmalı, temizlenmeli hatta yiyecekler hazırlanıp sıkıca paketlenmeli. Teknede su ihtiyacını arttırmaktan kaçınılmalı.

Planlamalar kullan at malzemeye göre yapılmalı, kağıt tabak çanak bardak alınmalı.
Teknede bulaşık çamaşır çıkaracak işlerden kaçınılmalı.




Yedek eldivenler maskeler kolonya ve dezenfektan ürünler yeterince stoklanmalı.
Kervan yolda düzülür şeklinde düşünülmemeli. Gideceğiniz yerde restoranlar marketler kapanmış ya da hiç açılmamış olabilir. Marina dükkanları kapalı olabilir. Uzun süre alargada kalma zorunlu olabilir, pat diye bir yerdeki karantinanın içine düşecek olabilirsiniz.

Bu nedenle de Rotalar,  yol planları, yolculuk zamanlaması iyi yapılmalı, alternatif çıkışlar planlamalı; öyle ya ansızın limanlar kapanabilir, yolculuk kısıtlanabilir. Teknede beklenmeyen bir hastalık oluşabilir; o nedenle ne olursa nereye gidilecek iyi hesaplanmalı.

Evden tekneye direk gidilmeli, yolda bulaş riski oluşturabilecek temaslardan kaçınılmalı. Tekneye mümkün olduğu kadar virüs yükü taşımamaya dikkat etmeli.

MARİNALARDA..

Marinalardaki durum da zor zenaat.
Malumunuz bir çok marinada sıkışıklık var. Usturmaça usturmaçaya, dib dibe tekneler.
Sıkıntılı bir durum bittabi.




Herhalde marinada tekneden tekneye sohbetler de son bulacak salgın sonuna kadar.
Öyle pontonlarda dip dibe  teknelerde yayılmak, birbirine gidip gelmeler, marinacılarla palamarlarla uzun sohbetler  yok artık.
Gidip teknelere binip, hemen açılacağız enginlere.

Teknelerin kışlık tentenelerini açmamalı derim marinalardayken. Denize çıkarken açıp, bağlanır bağlanmaz kapamalı. Böylece teknenin yaşam alanlarına maske takmış oluruz diyeceğim ama bilmem artık.




Su parasından kaçmamalı her seferinde binmeden önce bi iyi yıkamalı tekneyi baştan sona. Döndükten sonra zaten yıkıyoruz.

Yıkamaya gelen sağlam iş eldivenleri almalı, iş yaparken, halatlarla uğraşırken takmalı, sonrasında bi güzel yıkayıp kaldırmalı. Kullan at eldivenler dayanmaz malum bizim işlere.
Teknenin donanımına ilaveler yapmalı. Su sıkıntısı olmayacak bir düzen şart. Çok sık eller yıkanacak o bakımdan.  Temiz su depolarına ilave mi yaparsınız pilastik bidonlarla su mu depolarsınız bilmem artık.

Ayrıca bolca sabun ve dezenfektan kullanılacağından atık su depoları da büyütülmeli. Gri su ile siyah suyu birbirinden ayıracak bir düzenek te fena olmaz yani. Öyle  ya herkesin yanyana yattığı bir koyda denizi sabuna bulamak hoş karşılanmayacak. Lavaboların suyunu direk denize vermeye son anacım.

"Teknelerdeki  tuvaletleri banyoları kullanmayalım, marinadaki genel tuvaletlere banyolara gidelim" devri de kapandı mı ne? Tırsiciiz sanırsam genel mekanlardan. Herkes kendi sistemlerini kullanacak. Ona göre yani. Burada marina yönetimlerine de dezenfekte bakımından iş düşecek bittabi.
Atık alım istasyonlarında, benzin istasyonlarında, marina ofislerinde her daim kontrollü olmalı, maske takmalı, eldiven takmalı kullanılan eldiveni hemen atmalı, sık sık eller yıkanmalı olmadı dezenfekte edilmeli.

Eldiven ve maskeler kolay ulaşılabilecek yerlerde olmalı  teknelerde ve ustalıkla depolanmalı. Kağıt havlu ve tuvalet kağıdı her zamankinden daha fazla stoklanmalı. Teknedeki kolonya şişesi bayağı büyütülmeli bi de.

Yakıt konusunda da yedekli olmakta fayda var. Alırım dediğin yerde yakıt ya da istasyon bulamayabilirsin sevgili tayfa.

SEYİRDE, DEMİRDE, KOYDA, KÖRFEZDE..

Seyir konusunda ne diyeceğim: Birden fazla tekne birlikte seyir yapma işinde sıkıntı var anacım. Birlikte gezi olmadık anlarda aniden zorunlu yakınlaşma yaratabilir bilmem artık söyliim de.
Yan yana seyir yapmayın ama.
Arka arkaya gidin aranızda da en az 15 metre olsun.



Tanımadık kalabalık teknelerin yanından geçerken de kalamalı olun. Rüzgar altından diil de rüzgar üstünden geçin. Bakarsın rüzgar o teknedeki virüs yükünü size doğru üfürüverir.  Adam yelkenli ise rüzgarını keseceksiniz ama koronalı günler netekim, affetsin artık denizciler birbirini.

İletişimi haberleri kaybetmeyin yolda. Telsizler açık olsun. Haber kaynaklarını takip edin olup bitenden haberdar olun.

Demir yerlerinde, koylarda, borda bordaya demirlemek yok artık. En az 10 metre mesafe tanıyın yandaki tekneye.  Öyle bir yer bulmalı ki hiç bir teknenin rüzgar altında olmamalı bi de.. Neden 10 metre demeyin bana iyi geldi işte bu uzaklık ne biliim..



Baktınız koy kalabalık kasmayın araya gireceğim diye, başka koy mu yok güzelim Akdeniz'de.
Ferahlıkta fayda vardır anacım bu sene.

Öyle birbirimizin teknesine gidip gelmece de yok demirlemede.
"Çay koydum gel"ler, "karpuz kestim buyurun"lar, "bizim güvertede güneşlenelim"ler, "tavlayı çıkardım, biralar da soğudu gel"ler olmayacak zannımca.

Tekne havuzluklarında küçük masaların etrafında 8/10 kişilik toplaşmalar; "sen böreği getir, ben de peynir var, dolmalar semahattan, içkiler de İbo'dan" muhabbetlerine son bu sene canım followırlar..

"Yandaki tekneden yolladılar abi" ikramları da yapmayın. Tanımadığınız insanlara yanar döner meyve, kek çörek yollamayın. Tanımadığınız insanlardan gelen ikramları da almayın.

YÜZERKEN DENİZDE..

Maske takın yüzerken dermişim.
Korkmayın o kadar da diil demem binaenaaleyh.
Denizden bulaşmıyor virüs diyorlar ama ben bilmem.
"Tuzlu su virüsü halleder" diyen de var, "o koca suda virüs olsa ne olur, seyreliyor virüs yükü" diyen de.
Yine de birini ağzından burnundan çıkan sekresyonlar, hemen yakındaki birini enfekte eder mi bilmem.




Çok yakın olmak orada da iyi diil zannımca.
Mesafeli mesafeli yüzmeli diyorum.

Bi de dışkıda yaşıyor virüsler diyen de gördüm. Demek ki pis su tanklarına dikkat edeceğiz, denize kaçak yapmasın özellikle koylardayken. Bilmem anlatabildim mi?

Benden bu kadar.
Aklıma gelmeyenleri de siz yazın anacım hadi bayy..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder