10 Mayıs 2020 Pazar

- HÜZÜN HÜZÜN İKİ GÖZÜM GİT BAŞIMDAN..


Bu yazıdaki kahramanımız hüzün verecek değerli tayfa..
Bağzen böyle olur.. 
Hayat bu..
Her şey insanlar için..
Doktor "Nuray Kurt" bey efendim..


Anlatayım ama dedim ya hüzünlü bir hikayedir.
Yine de hatırlanmalı her zaman. Gerçekten örnek olacak bir hikaye.

"Turgay Noyan" bey şöyle başlıyor 2011 de kendisi ile yaptığı röportajına:
"Dr. Nuray Kurt en habis türlerden biri, kıkırdak kanseri olduğunu öğrendiğinde 2000 yılıydı. Doktor olarak en çok beş yıllık ömrü kaldığını biliyordu. 2003 yılına girdiğinde ayaktaydı ve "Ne olursa olsun en büyük hayalimi gerçekleştirmeliyim" deyip bir tekne aldı."

O tekne Yine bu köşe kahramanlarımızdan "Prof. Dr. Selim Yalçın" ve "Prof. Dr. Nadire Berker" çiftinin eski teknelerinden olan "Anka idi"..

Nadire Berker, 2003 yılında, tekneyi almak için ilk kez karşılaştıklarındaki hissiyatını şöyle annatıyor Naviga dergisinde:
"Dr. Nuray Kurt hayatımıza bir girdi, pir girdi." ....... 
"Tanısır tanışmaz cok yakınlaştığımızı, kısa sürede kardeş gibi olduğumuzu biliyorum. Gerçi o herkesle yakındı, onu tanıyıp ta sevmeyen yoktu ki.
Muzip yakışıklı yüzü, zeka fışkıran gözleri, kocaman kahkahası, tamamen kendine özgü konuşması, sağlam kişiligiyle kardesimiz oluverdi."........ "Anka’yi alıp donatıp dünya turuna çıkmayı planlıyordu. Pazarlık o dakikada bitti, Anka, Nuray’in oldu.."


"Anka", yerli yapım bir "Pala 11,5"tur..
Nuray bey "Anka"yı alır ve çok sever, yeniler, bakar, eksiklerini tamamlar ve dünya seyahatine hazırlar.. Şöyle annatıyor röportajında Nuray bey:
"Ben zaten lüks aramıyorum, huzuru, mutluluğumu arıyorum; onu da teknemde buluyorum. Teknem benim için çok güzel ve ihtiyaçlarımı karşılıyor."
Ancak seyahat hastalıkla verilen mücadele nedeni ile ertelenir..
Şöyle anlatıyor:
"Seyahate 2009'da çıkmayı planlamıştım fakat ameliyatlar nedeniyle 2010'a erteledim, o da olmadı. 2011'de de çok büyük bir ameliyat geçirdim, karaciğerimin yarısı alındı. 11 sene içerisinde beş defa, toplam üç sene kemoterapi gördüm."


Fakat vazgeçmez kahramanımız ve sonunda 6 Eylül 2011'de Marmaris'ten yola çıkar.
Nadire hanımdayız yine, o günleri şöyle annatıyor:
"Hastalıkla sürekli mücadele etti Nuray, etrafindakileri asla üzmedi, çektigi sıkıntıları kimseye gostermedi. Sanki kendi hakkında konuşmuyormuş, sanki hasta olan kendisi degilmis gibi nerelerinde metastaz oldugunu, nasıl tedaviler planladığını gayet sakin bir sekilde anlatıyordu. Gık demeden 19 kere ameliyat oldu, yuzlerce kez radyoterapi ve kemoterapi aldı, ama son donemine kadar Anka’yi asla ihmal etmedi. Varna’da tamamladığı son tamirattan sonra hayalindeki yolculuğa çıktı."
Navigaya verdiği röportajda Nuray bey, yolculuğun ilk aşamalarını şöyle anlatır:
"Simi, Tinos, Anafi, Santorini ve Girit adalarına uğrayarak Sicilya Marzamemi Limanı'na gittim. Siracusa şehrini görmek istiyordum, tarihi yerleri gezmeyi çok severim. Catania'yı da gördüm. Güney kıyılarından Sardinya'ya geçtim. Cagliari'de bir gün kalıp ispanya'ya, Alicante Limanı'na gittim. Volvo Ocean Race'in startına kalmak istiyordum ama Türkiye'ye dönmem gerektiğinden planımı esnetmedim. Dört gün seyirle Cartagena, Estepona ve Cebelitarık'a gittim. Oradan da Fas'a geçtim"
Teknesini Fas Rabat'ta bırakır ve ameliyat olmak için memlekete döner.. Tabii ameliyattan sonra teknesine dönecek ve yola devam edecekti..


Nadire hanımdan dinliyoruz:
"Cebelitarik, Kanarya’lar, Kabo Verde uzerinden Atlantik Okyanusu’nu gecti. Okyanusu onunla beraber gecmek isteyen Bulgar arkadasi Viktor Kanarya’lar Kabo Verde seyrinde sert fırtınada panige kapılıp, korkudan kamara dışın çıkamayınca seyrin son iki gününü dümen başında tamamladığını gülerek anlatmıştı bize Nuray. Kabo Verde’de Viktor onu bırakıp kaçınca da pes etmedi, tek başına, otopilotu bozuk, ruzgar dumeni ayarsız, motoru arızalı teknesiyle Karayip’lere kadar dümen tuttu. Keyifle Saint Lucia adasi’ndan Curacao’ya kadar tek başına yelken yaptı, daldı, balık tuttu, arkadas edindi, zevkle yasadı."

Son kez Ülkeye döndüğünde tekne Curacao'da kalmıştı yoldaşını beklemek için.. Ama dönemedi kahramanımız teknesine..
2013 Kasımı idi.. Kaybettik..
Böyle işte.. Işık saçan bir kahramandır.. Işıklar içinde yatsın..

Okumak isteyenlere:
Turgay Noyan Röportajı:
http://www.yeniasir.com.tr/…/kanserin-dermanini-okyanusta-a…
Naviga röportajı:
http://www.turksail.com/index.php
Nadire hanım yazısı:
http://gezginkorsan.org/forum/index.php

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder